.
   
  JE PARLE FRANÇAİS
CHOİSİSSEZ VOTRE NİVEAU ET ENTREZ
  DOSSIER 17 : FİİL
 

Dossier 17 - Le verbe en turc :

 

§  Le verbe se dit eylem ou fiil, mot d’origine arabe.

 

A l’infinitif, le verbe a le suffixe –mek (ou –mak suivant l’harmonie vocalique vue dans le dossier 5)

Rappel de la règle d’harmonie vocalique :

RAPPEL : Règle d’harmonie vocalique 1 (Dossier 5):

La dernière voyelle du mot est            Alors, la voyelle du suffixe est        

         e – i – ö – ü                   >            e      

         a – ı – o – u                   >            a      

 

Observons les 2 verbes ci-dessous :

              getir          >   getirmek    apporter

              yolla          >   yollamak  envoyer

 

 

 

 

Örnekler   exemples:

 

 

gelmek   venir 

gitmek,  aller, s’en aller, partir

görmek   voir

bilmek   savoir, connaître

üşümek   avoir froid

içmek   boire

vermek   donner

istemek  vouloir

sevmek  aimer

 

 

almak   prendre

satmak   vendre

aramak   chercher

konuşmak   parler

sormak   demander

bulmak   trouver

okumak  lire, étudier

 

 

 

§  A la forme négative, on ajoute le suffixe de négation verbale –me (ou –ma) à la base du verbe, avant le suffixe de l’infinitif, selon le même principe d’harmonie vocalique :

 

Örnekler exemples :

 

 

gelmemek   venir

gitmemek,  aller, s’en aller, partir

görmemek   voir

bilmemek   savoir, connaître

üşümemek   avoir froid

içmemek   boire

vermemek   donner

istememek  vouloir

sevmemek  aimer

 

 

almamak   prendre

satmamak   vendre

aramamak   chercher

konuşmamak   parler

sormamak   demander

bulmamak   trouver

okumamak  lire, étudier

 

 

 

 

 

 

§  EMİR,   L’IMPÉRATIF  en turc :

 

On peut appeler la base du verbe la partie qui reste une fois le suffixe de l’infinitif enlevé.

 

Cette forme du verbe correspond en turc, sans aucune exception, à la 2e personne du singulier de l’impératif.

 

Voyons cela dans les exemples :

 

            gelmek >   gel !   Viens !

            gitmek >    git !    Va / Va-t’en/ Pars !

            görmek >   gör !   Vois !

            bakmak >   bak !  Regarde !

            almak    >   al !     Prends !

            Oturmak >  otur !  Assieds-toi / Habite !

            İçmek   >    iç !      Bois !

            Seçmek  >  seç !  Choisis !

 

 

§   Forme négative :

         gel > gelme !         Ne viens pas!

         git  > gitme !          Ne va  pas / Ne t’en va  pas / Ne pars pas !

         gör > görme !        Ne vois pas!

         bak > bakma !       Ne regarde pas !

         al    > alma !          Ne prends pas!

         Otur> oturma !      Ne t’assieds pas  / N’habite pas!

         İç     > içme !         Ne bois pas!

         Seç  > seçme !      Ne choisis pas!


Fransızca Fiil Tabloları

A

Abaisser – düşürmek

Abandonner – terk etmek, pes etmek, çöl; (kart oyunu) katlamak

Abattre – düşmek, çekmek/kesmek/vurmak/aşağı indirmek; katletmek; zayıflamak, yıpranmak

Abîmer – zarar vermek, mahvetmek; (tanıdık) – dövmek

Abolir - ortadan kaldırmak

Abonder - bol olmak (ile), dolu olmak; tamamen mutabakata varmak

Abonner – abone olmak için

Aborder - yaklaşmak, gelmek / yukarı çıkmak, ulaşmak; (bir konuyu) ele almak, (bir görevi) üstlenmek

Aboutir – başarılı olmak, sonuçlanmak, sonuçlanmak, öncülük etmek

Aboyer – havlamak

Abréger - kısaltmak, kısaltmak, kısa kesmek

Abriter – barınmak; gölgelemek, perdelemek

Abrutir - yormak, sersemletmek, susturmak

Absoudre - bağışlamak

Abstenir (s') - kaçınmak, kaçınmak

Accélérer – hızlandırmak, hızlandırmak

Accentuer – strese sokmak, stres eklemek; vurgulamak için; artırmak, yoğunlaştırmak


Acclamer – alkışlamak, tezahürat etmek

Accompagner – eşlik etmek, eşlik etmek

Accomplir – başarmak, başarmak

Accorder – vermek, kabul etmek

Accoster – karşılamak; (tekne) yanaşmak, yanaşmak

Accoter - yaslanmak, dinlenmek (üzerine / karşı)

Accourir - acele etmek; acele etmek, acele etmek

Accrocher – asmak (kapatmak), askıya almak; birlikte takılmak; yakalamak, çarpmak; takılmak, sıkışmak, bir engele çarpmak

Accroître – artırmak, yükseltmek, geliştirmek

Accueillir – hoş karşılamak

Acculer – sürmek, itmek, zorlamak, köşeye sıkıştırmak


Acharner (ler) - köpeklemek, avlamak, amansızca saldırmak, olağanüstü bir çaba göstermek

Acheter – satın almak

Acever - bitirmek, bitirmek, tamamlamak

Acquérir - satın almak

Activer – hızlandırmak için; Stoke için; etkinleştirmek; (inf) acele etmek, harekete geçmek


Adjoindre – atamak; eklemek, eklemek, eklemek

Admettre – kabul etmek

Yönetici - yönetmek, yönetmek, yönetmek, çalıştırmak



Adorer – tapmak

Adosser – ayakta durmak, yaslanmak, geriye doğru

Adoucir – yumuşatmak, yumuşatmak, yumuşatmak, yumuşatmak, yumuşatmak

Adresser – adrese; (doktora) başvurmak

Advenir – öyle olmak / olmak, olmak

Aérer - havalandırmak, havalandırmak; hafifletmek, yoğunluğunu azaltmak

Affadir – donuk, ilgi çekici olmayan, tatsız hale getirmek

Affaiblir – zayıflatmak

Affaler (s') - düşmek, çökmek, çökmek; aşağı kaymak (halat)

Affamer – açlıktan ölmek


Afficher – yayınlamak, asmak, sergilemek, sergilemek

Affiner – rafine etmek, olgunlaştırmak; zayıflamak


Affliger – acı vermek

Affluer - akmak, sel basmak

Affoler - korkutmak, panik yapmak; (edebi) çılgına çevirmek

Affréter - kiralamak

Affronter – yüzleşmek, yüzleşmek, cesur

Affubler – döşemek, takmak

Agacer - rahatsız etmek, rahatsız etmek, rahatsız etmek

Agenouiller (ler') - diz çökmek

Aggraver - ağırlaştırmak, artırmak, kötüleştirmek

Agir – harekete geçmek

Agiter - el sallamak, çırpınmak, sallamak; rahatsız etmek, sorun çıkarmak; tartışmak, tartışmak

Agrandir – büyütmek, artırmak, genişletmek

Agréger - toplamak, dahil etmek

Aguerrir – (birini) sertleştirmek

Aider – yardım etmek

Aimer – sevmek, sevmek

Ajouter – eklemek


Alimenter – beslemek

Aller (gitmek) – Fiil Tabloları

Allier – ittifak kurmak, birleştirmek, birleşmek

Allonger – uzatmak, uzatmak

Allouer - tahsis etmek, tahsis etmek

Allumer – ışığa; (elektriği) açmak

Alourdir - ağırlaştırmak, ağırlaştırmak

Alphabétiser – okuma ve yazmayı öğretmek, okuryazarlık kazandırmak, cehaleti ortadan kaldırmak

Altérer – değiştirmek

Amariner - kişinin deniz bacaklarını bulmak için; (düşman gemisini) ele geçirmek

Amarrer - demirlemek, yanaşmak, hızlı yapmak

Améliorer – geliştirmek için

Aménager - donatmak, planlamak, geliştirmek, ayarlamak

Amener – getirmek

Amorcer - başlamak, başlatmak; enerji vermek; yemlemek

Amplifikatör – güçlendirmek, büyütmek, vurgulamak

Amuser - eğlendirmek, eğlendirmek 

Analizör – analiz etmek

Anéantir - yok etmek, yok etmek; bunaltmak, yormak

Animer - canlandırmak, canlandırmak; sunmak, ağırlamak

Spiker – duyurmak

Annuler - iptal etmek, iptal etmek, geçersiz kılmak

Apaiser - sakinleştirmek, yatıştırmak, yatıştırmak, sakinleştirmek

Apercevoir – göz atmak, algılamak

Aplatir - düzleştirmek, yumuşatmak / yumuşatmak

Apparaître – görünmek

Appartenir – ait olmak

Appeler – aramak

Applaudir – alkışlamak, alkışlamak, övmek

Aplikatör – uygulamak için; yönetmek, uygulamak, kullanmak, uygulamak

Apporter – getirmek

Apposer – yapıştırmak için; (resmi) eklemek (imza)

Apprécier – takdir etmek

Appréhender – korkmak

Apprendre – öğrenmek

Apprêter – hazırlamak, hazırlanmak (geçişli)

Apprivoiser – evcilleştirmek

Yaklaşan - yaklaşmak, gitmek / yaklaşmak, yaklaşmak / yaklaşmak

Approprier – uymak, uyum sağlamak

Approuver – onaylamak, tasdik etmek

Onaylayıcı – tedarik etmek, stoklamak; içine para koymak; (tüfek) yüklemek

Appuyer – eğilmek, basmak

Argümancı – tartışmak

Arnaquer (gayri resmi) - dolandırmak; yakalamak, tutuklamak

Arracher – dışarı/yukarı çekmek, koparmak/dışarı/aşağı çekmek

Aranjör - düzenlemek

Arrêter - durdurmak, tutuklamak

Gelen – varmak, gerçekleşmek

Arrondir - yuvarlamak (kapalı / dışarı), yuvarlak yapmak; şişmek, genişlemek

Arroser – suya, serpin, püskürtün; (gayri resmi) alkol içmek; Rüşvet için

Articuler – ifade etmek, bağlantı kurmak

Aspirer – nefes almak; arzulamak (to)

Assaillir - saldırmak, bombardıman etmek, saldırmak

Assaisonner – baharatlamak için baharat ekleyin; (mecazi) tatlandırmak

Assembler – bir araya getirmek, toplamak, toplamak

Asseoir (s') – oturmak

Assiéger - kuşatmak, kuşatmak; mafyaya saldırmak, saldırmak

Asistan – katılmak

Associer – paylaşmak, ortak olmak; ilişkilendirmek, bağlamak, birleştirmek

Assoupir - uykulu, donuk, sakin yapmak

Assouplir – yumuşatmak; rahatlamak (kurallar)

Assourdir - sağır etmek; boğmak

Assumer – varsaymak, üstlenmek, kabul etmek

Assurer - temin etmek, temin etmek, sigortalamak

Astreindre – zorlamak, zorlamak

Ataşman – takmak, bağlamak, tutturmak

Attaquer – saldırmak, saldırmak; üstlenmek, üstesinden gelmek, içine girmek; meydan okumak, yarışmak

Atteindre – ulaşmak, varmak

Katılım – beklemek

Attterrir – inmek

Giydirici - çekmek, cezbetmek, baştan çıkarmak, hitap etmek; sebep olmak, meydana getirmek

Attraper - yakalamak, almak, almak; kandırılmak, sahip olmak; (gayri resmi) anlatmak

Augmenter – artırmak, yükseltmek, yükseltmek

Autoriser – yetkilendirmek, izin vermek; mümkün kılmak

Avaler – yutmak

Avancer – ilerlemek

Avérer (s') - ortaya çıkmak, kanıtlamak

Avertir – uyarmak

Avoir (sahip olmak) – Fiil Tabloları

Avouer – itiraf etmek, itiraf etmek

Axer – odaklanmak, odaklanmak

B

Bachoter - tıkamak, swot (bir test için)

Badiner – şaka yapmak, şaka yapmak, hafife almak (genellikle olumsuz olarak kullanılır)

Bagarrer – tartışmak, kavga etmek

Baigner - yıkanmak, yıkamak, ıslatmak

Bâiller – esnemek; ağzı açık olmak (açık olmak), aralık olmak

Bailler (arkaik) - vermek

Baiser (tanıdık) – anlamak; vidalamak; (argo) – seks yapmak (vid, sikiş)

Baisser – alçaltmak, çekmek / çevirmek / bırakmak

Balader (gayri resmi) – yürüyüşe / gezintiye / arabaya binmek

Dengeleyici – sallanmak, sallanmak; (gayri resmi) bağırmak, atmak

Balayer – süpürmek

Balbutier – kekelemek, gevezelik etmek

Baliser - işaretlemek / haritasını çıkarmak, yön tabelası, tanımlamak; etiketlemek, işaretlemek; (aile) gergin olmak

Banalizer – önemsizleştirmek; sıradanlaştırmak, sıradan göstermek

Bannir - sürgün etmek, görevden almak, dışlamak, yasaklamak

Barrer - engellemek, engellemek, barikat kurmak, kapatmak; üzerini çizmek için; yönlendirmek için

Basculer – düşmek / devrilmek, dramatik bir şekilde değişmek

Batailler – savaşmak, savaşmak

Bâtır – inşa etmek

Battre – yenmek, yenmek

Bavarder – sohbet etmek, gevezelik etmek, dedikodu yapmak

Baver – salya akıtmak, salya akıtmak, damlatmak, sızıntı yapmak

Béer (edebi) - sonuna kadar açık olmak; ağzı açık kalmak, ağzı açık durmak

Bégayer – kekelemek, kekelemek

Bénéficier – fayda sağlamak, kazanmak, keyif almak, elde etmek, sahip olmak

Bénir – kutsamak

Bercer - sallamak, beşikte olmak, sakinleşmek, sakinleştirmek

Berner – kandırmak, aldatmak

Beurrer - tereyağına

Bicher (gayri resmi) – mutlu hissetmek

Bichonner – şımartmak, cömert bakım

Bidonner (gayri resmi) – sahte olmak

Biler (se) (gayri resmi) – hasta olmak, heyecanlanmak

Blaguer (gayri resmi) – şaka yapmak, şaka yapmak; dalga geçmek, dalga geçmek

Blâmer – suçlamak; azarlamak, azarlamak

Blanchir - ağartmak, beyazlatmak

Blesser – incitmek, yaralamak

Bleuir – maviye dönmek

Bloquer – durdurmak, kilitlemek, sıkmak

Blottir (se) – kıvrılmak / toplanmak / sarılmak

Blöf (gayri resmi) – blöf yapmak, aptal; etkilemek

Boire – içmek

Boiter - topallamak, sallanmak; sağlıksız olmak, titrek olmak

Bondir - atlamak, sıçramak, sıçramak

Kenarlık – etek ucuna, kenara, süslemeye; sıraya girmek, yan yana koşmak; (yatakta) yatmak

Borner - sınırlamak, kısıtlamak; işaretlemek/çıkarmak

Patron (gayri resmi) – çalışmak, ders çalışmak, çabalamak, swot

Boucher - mantarlamak, mantarı içine koymak; tıkamak, doldurmak; engellemek, tıkamak, tıkanmak

Bouchonner – (trafik) sıkışık olacak; (at) ovalamak

Boucler - tokalamak, tutturmak; Tamamlamak; kıvrılmak; (inf) kilitlemek için

Bouger – hareket etmek

Bouillir - kaynatmak, kaynatmak

Bouleverser – şok etmek, büyük ölçüde sıkıntıya sokmak; bozmak için

Bouquiner (gayri resmi) - okumak, burnunu bir kitaba sokmak

Bourrer – doldurmak, tıka basa doldurmak, bir şeyler

Bousculer - itmek, çarpmak; acele etmek, acele etmek; sarsılmak, canlanmak

Boutonner – düğmeye (yukarı)

Brancher – takmak, bağlanmak için; (gayri resmi) ilgiye

Branler – titrek, dengesiz, cılız, gevşek olmak; (kaba argo) yapmak, bir şeyin peşinde olmak

Braquer – işaret etmek, nişan almak, bakmak; yönlendirmek için; düşmanlık yapmak, onların topuklarını kazmalarını sağlamak; (tanıdık) dayanmak, silah çekmek

Brasser - karıştırmak, karıştırmak, yoğurmak, karıştırmak için; (bira) mayalamak

Cesur – karşı çıkmak, meydan okumak, cesur olmak

Bricoler - tuhaf işler yapmak, tamirci

Brider - dizginlemek, dizginlemek, frenlemek, kontrol altında tutmak; birbirine kenetlemek, bağlamak, birbirine bağlamak

Briller – parlamak, ışıldamak, parıldamak

Briser – kırmak, parçalamak, mahvetmek

Bronzlaştırıcı – bronzlaşmak, bronzlaşmak

Brosser – fırçalamak

Brouter – otlamak

Broyer – öğütmek

Bruiner - çiselemek

Brûler – yakmak

Brunir - bronzlaşmak, karartmak

Bûcher – düşmek, kesmek; (gayri resmi) çalışmak, tıka basa doldurmak, (yukarı çıkmak)

Buriner – gravürlemek, keski yapmak

Buter - tökezlemek, takılmak; çarpmak; gol atmak için; Desteklemek; düşmanlık etmek; (tanıdık) öldürmek, çarpmak

C

Önbellek – gizlemek için

Calciner – kül haline gelene kadar yakmak

Caler – takozlamak, takozlamak; Desteklemek; (motor) durmak; (gayri resmi) tok olmak, yeterince yemiş olmak

Calfeutrer – taslak geçirmez; doldurmak, durmak

Daha sakin - sakinleşmek, sakinleştirmek, bastırmak, susturmak; rahatlatmak, rahatlatmak; yatıştırmak, söndürmek

Calquer – izlemek, tam olarak kopyalamak; kelimenin tam anlamıyla tercüme etmek

Cancaner – dedikodu yapmak; (ördek) vaklamak

Cantonner - çeyrek, kütük, istasyona; sınırlamak

Karbüratör (tanıdık) - yakıt olarak kullanmak, yaşamaya devam etmek; hızlı çalışmak

Kartoncu – ciltlemek için (ciltli kitap); (gayri resmi) çarpmak; zekice yapmak

Casser – kırmak

Causer – sebep olmak, meydana getirmek; (gayri resmi) konuşmak, sohbet etmek, dedikodu yapmak

Céder – vazgeçmek, elden çıkarmak

Ceindre - çevrelemek, bağlamak; giymek, giymek

Célébrer – kutlamak için

Sertifika veren – sertifikalandırmak

Cesser – durdurmak

Chahuter – kargaşa çıkarmak, ortalığı karıştırmak

Chanceler – yalpalamak, sallanmak

Değiştirici – değiştirmek

Chanter – şarkı söylemek

Şarj cihazı – şarj etmek için

Charrier - arabaya, taşımak (birlikte); (gayri resmi) dalga geçmek için evlat; (tanıdık) çok ileri gitmek, aşırıya kaçmak

Chasser – avlamak, kovalamak

Châtier (resmi) - cezalandırmak, cezalandırmak; cilalamak, iyileştirmek

Chatouiller (gayri resmi) – gıdıklamak

Şoför – ısıtmak (yukarı), ısıtmak (yukarı); (inf) hazırlamak, tıka basa doldurmak, eğitmek; rahatsız etmek; (fam) flört etmek, vurmak

Chausser – ayakkabı giymek

Chavirer - alabora olmak; devrilmek, devrilmek

Chercher – aramak

Chérir (edebi) – değer vermek, değer vermek, değer vermek

Şifonner – buruşmak, buruşmak; (inf) rahatsız etmek, endişelenmek

Choisir – seçmek

Chômer - boşta olmak, hareketsiz olmak; işsiz olmak

Choper (gayri resmi) – çalmak, çimdiklemek, çentik atmak; yakalamak

Choquer – şok etmek, gücendirmek

Chuchoter - fısıldamak, mırıldanmak

Chuter – düşmek, başarısız olmak

Cibler – hedeflemek

Circonscrire - sınırlamak, içermek (bir salgın); tanımlamak, sınırlamak

Circonvenir - atlatmak, etrafta dolaşmak, kaçınmak

Circuler – dolaşmak, hareket etmek, gitmek

Cirer - cilalamak, cilalamak; (inf) öpmek

Ciseler - keskilemek, oymak

Citer – alıntı yapmak, alıntı yapmak; (Kanun) çağırmak

Claquer - patlamak; çırpmak (bayrak); çatlamak (kırbaçlamak); koparmak, kırmak; (inf) harika olmak; (aile) ölmek

Classer – sınıflandırmak, dosyalamak, not vermek için; (dosyayı) kapatmak

Sınıflandırıcı – sınıflandırmak için

Cliquer – tıklamak için

Clocher (gayri resmi) - çarpık olmak, kusurlu olmak, bir şeylerin ters gitmesi

Clore - kapatmak, bitirmek, sonuçlandırmak

Cocher – işaretlemek/işaretlemek için (bir kutu, listedeki bir öğe); çentik açmak

Cogner - vurmak (içine), çarpmak, çekiçlemek, vurmak; (fam) dövmek

Coiffer – bunu yapmak için saç; şapka takmak için; tepesine çıkmak, örtmek (bir dağ); Başa çıkmak, sorumlu olmak; (gayri resmi) burun buruna gelmek, kıl payı kazanmak

Coincer – kamalamak, sıkışmak, sıkışmak; (gayri resmi) yakalamak

Koleksiyoncu – toplamak (hobi olarak)

Coller – yapıştırmak, yapıştırmak, yapıştırmak; bastırmak; (inf) koymak, itmek, boşaltmak; vermek

Colorier – renklendirmek (içinde)

Coltiner – taşımak, yanında taşımak

Combattre – savaşmak, dövüşmek

Birleştirici – birleştirmek için; tasarlamak, düşünmek

Komutan – sipariş vermek

Starter – başlamak, başlamak

Commettre – işlemek (suç), yapmak (hata); (resmi) atamak, aday göstermek

Communiquer – iletişim kurmak, iletmek

Comparaître – mahkemeye çıkmak

Karşılaştırıcı – karşılaştırmak için

Compatir - sempati duymak, birinin acısını paylaşmak

Tamamlayıcı – tamamlamak

Comporter - oluşmak, oluşmak, oluşmak; sahip olmak, dahil etmek; dahil etmek, gerektirmek

Besteci – bestelemek, düzenlemek, bir araya getirmek; aramak

Composter – tarih damgası, zımba (bilet); gübrelemek

Comprendre – anlamak, dahil etmek

Compromettre – uzlaşmak

Compter - saymak, ücretlendirmek, hesaba katmak

Konsantratör (se) – konsantre olmak

Concerner - endişe etmek, ilgilenmek, etkilemek

Concevoir - tasarımı hayal etmek, tasarlamak; görmek, görüntülemek, düşünmek; anlamak

Sonuçlandırmak – sonuçlandırmak

Condamner - kınamak, cümle

Conduire – sürmek (geçişli)

Confier – güvenmek, emanet etmek

Confiner - hapsetmek, hapsetmek

Confire - konserve etmek, turşu yapmak, şekerlemek; yavaş pişirmek

Onaylayıcı – onaylamak için

Confluer – katılmak, birlikte akmak; (edebi) birleşmek

Confondre – kafa karıştırmak

Conformer – model almak, eşleştirmek

Yüzleşen – yüzleşmek; karşılaştırmak için (metin)

Congédier - görevden almak

Conjuguer – konjuge etmek; birleştirmek

Connaître – bilmek, aşina olmak

Bağlayıcı – bağlanmak, oturum açmak, oturum açmak için

Conquérir – fethetmek

Consacrer – adamak, adamak, kutsamak

Conseiller – tavsiye etmek, tavsiye etmek

Consentir – rıza göstermek, kabul etmek (to); izin vermek

Koruyucu – tutmak, sürdürmek, muhafaza etmek; yapabilmek, korumak

Considérer – dikkate almak

Consister – oluşmak (içinde/içinde)

Birleştirici – birleştirmek için; güçlendirmek, güçlendirmek; garanti etmek, fonlamak

Tüketici – tüketmek, tüketmek

Constater – fark etmek, not etmek

Kurucu - oluşturmak, oluşturmak, telafi etmek; kurmak, biçimlendirmek

Contruire – inşa etmek, inşa etmek

Danışman – danışmak

Tüketici - tüketmek, yutmak; yakmak; (edebi) harcamak, israf etmek

Contacter – iletişim kurmak için

Kontaminer – kirletmek, bulaştırmak; yozlaştırmak

Contenir – içermek

Contenter – tatmin etmek için lütfen

Yarışmacı – yarışmak, meydan okumak

Devam eden – devam etmek

Contraindre – zorlamak, zorlamak

Contredire – çelişmek, çürütmek

Contrevenir – anlaşmaya varmak

Katkıda bulunan - katkıda bulunmak

Kontrolör – kontrol etmek, denetlemek

Convaincre – ikna etmek

Convenir - uygun olmak, uygun olmak

Convertir – dönüştürmek

Convoiter - imrenmek, şehvet duymak

Convoquer - toplantıya çağırmak, çağırmak; çağırmak, davet etmek

Fotokopi makinesi – kopyalamak, kopyalamak

Karşılık gelmek – karşılık gelmek

Corriger – düzeltmek için

Corropre – yozlaştırmak, rüşvet vermek; kirletmek

Corseter - kısıtlamak, daraltmak

Coter – alıntı yapmak gerekirse; bahis koymak için; not vermek; sınıflandırmak

Côtoyer - yanında olmak, omuz omuza olmak; yanında koşmak; sınıra / sınıra varmak

Kanepe (se) – yatağa gitmek

Coudoyer – omuzlarını ovalamak, temasa geçmek

Coudre – dikmek

Couler – koşmak, akmak; batmak, batmak; dökmek

Couper – kesmek

Courir – koşmak

Coûter – maliyete

Couvrir – örtmek

Cracher – tükürmek; çıtırdamak, çıtırdamak

Craindre – korkmak

Crapoter (gayri resmi) - nefes almak, nefes almadan sigara içmek

Craquer - gıcırdamak, gıcırdamak; çatlamak, çatlamak, çatlamak; dağılmak, çökmek; (inf) bıkmak, çıldırmak

Créer – yaratmak

Crêper - geri tepmeye; kıvırmak

Creuser – kazmak, oymak

Crever - patlamak, delmek; (inf) yıpranmak; (fam) aç kalmak, öldürmek

Crier – çığlık atmak

Crisper – germek, sıkmak, esnetmek; buruşmak; (gayri resmi) rahatsız etmek

Eleştirmen – eleştirmek; incelemek, değerlendirmek

Crocheter - tığ işi yapmak, seçmek (kilit)

Croire (inanmak) – Fiil Tabloları

Croiser – çaprazlamak, katlamak

Croître – büyümek, artmak

Croquer – çıtırdamak, ısırmak; taslak çizmek, özetlemek; (gayri resmi) israf etmek

Cueillir – toplamak, toplamak

Cuire – pişirmek

Cuisiner – pişirmek

Cuiter (se) (tanıdık) – sıvanmak, çalkalanmak

Cultiver – yetiştirmek, büyütmek

Curer – temizlemek / temizlemek için

D

Daktilograf - yazmak

Daigner – tenezzül etmek, küçümsemek

Danser – dans etmek

Déballer - ambalajını açmak, serbest bırakmak, sergilemek

Débarquer - boşaltmak için; karaya çıkmak; (gayri resmi) ateş etmek, yağmalamak; ortaya çıkmak, varmak

Débarrasser - temizlemek, serbest bırakmak, kurtulmak, yoldan çekilmek

Débattre – tartışmak, tartışmak

Débiter – borçlandırmak; satmak, perakende satış yapmak; üretmek, çıktı vermek; kesmek, testereyle kesmek; söylemek, fışkırtmak, konuşmak

Déblayer - kaldırmak, temizlemek (uzakta); toparlamak

Débloquer – serbest bırakmak, serbest bırakmak, sıkışmayı gidermek, engeli kaldırmak için; (fam) saçma sapan konuşmak; çılgın olmak için

Déboîter - yerinden çıkarmak, yerinden çıkarmak, bağlantısını kesmek; (araba) çekilmek, şerit değiştirmek

Déborder - taşmak, taşmak; ötesine uzanmak, kanadı aşmak; (kapağı) açmak

Déboulonner – cıvataları çıkarmak için; (gayri resmi) itibarsızlaştırmak, çürütmek, kovmak

Débrancher – fişi çekmek, bağlantıyı kesmek için; (inf) kapatmak, dikkat etmeyi bırakmak

Débrayer – debriyajı devreden çıkarmak için

Débrider – dizginleri çözmek için; kirişi açmak; mızraklamak, kesmek

Débrouiller - çözmek, sıralamak; idare etmek, idare etmek

Débuter - başlamak, başlamak (çıkış), ilk çıkışını yapmak

Décaler – ileri/geri gitmek için

Décamper - kurtulmak, uzaklaşmak

Décéder – (resmi) ölmek, vefat etmek

Déceler – tespit etmek, ayırt etmek; belirtmek, ortaya çıkarmak

Décerner – ödüllendirmek; (yasal) yayınlamak

Décevoir – hayal kırıklığına uğratmak

Décherer – yırtmak, yırtmak

Décider – karar vermek

Déclarer – beyan etmek

Déclencher – başlatmak, etkinleştirmek, serbest bırakmak, başlatmak

Décliner – reddetmek, çeşitli teklifler sunmak

Décoiffer - saçını karıştırmak, şapkasını çıkarmak; (gayri resmi) nefesini kesmek

Décoller – (uçak) kalkış için; çözmek için; (inf) hareket etmek, hareket etmek; kilo vermek

Déconfiner – hapisten kurtulmak için

Déconnecter – bağlantıyı kesmek, oturumu kapatmak, oturumu kapatmak için

Déconner (tanıdık) – şaka yapmak, evlat; saçma sapan konuşmak; dalga geçmek

Dekorer – süslemek için

Décortiquer - kabuğa, gövdeye, kabuğa; (bir belgeyi) incelemek

Découdre – dikişleri çıkarmak, açmak, çıkarmak (bir düğme)

Décourager – caydırmak

Découvrir – keşfetmek

Décréter - karar vermek, ilan etmek, emretmek

Décrire – tanımlamak

Décrocher - kancayı açmak, aşağı indirmek; telefonu almak için

Dédaigner - küçümsemek, küçümsemek; reddetmek, dikkate almamak

Dédicacer – imza atmak; adamak (için)

Dédier – adamak, adamak

Dédire (se) - geri çekilmek, geri çekilmek, sözünden dönmek

Déduire - çıkarmak, çıkarmak

Défaillir – bayılmak; sarsılmak, zayıflamak

Défaire – geri almak, sökmek, yıkmak

Défausser (se) - atmak, atmak (oyun kartı)

Défavoriser – cezalandırmak; dezavantajlı duruma düşürmek

Défendre – savunmak

Déferler – açılmak; (dalgalar) kırılmak; (mecazi) geçip gitmek, akın etmek

Défier – meydan okumak; meydan okumak, cesur

Définir – tanımlamak

Défouler – birinin rahatlamasına, gevşemesine, onu sisteminden çıkarmasına yardımcı olmak

Dégager - serbest bırakmak, ayrılmak; temizlemek için; yaymak

Dégénérer - dejenere olmak, bozulmak

Déglinguer (gayri resmi) - parçalamak, parçalamak

Dégoiser (gayri resmi) - konuşmak, ağzını açmak, devam etmek

Dégommer (tanıdık) – rütbesini düşürmek; yerinden çıkarmak, ateş etmek, çuvallamak; vurmak, düşürmek, yoldan çekilmek

Dégoter (gayri resmi) - bulmak, kazmak, ortaya çıkarmak

Dégotter (gayri resmi) - bulmak, kazmak, ortaya çıkarmak

Dégringoler - düşmek, düşmek; daraltmak için; (gayri resmi kişisel olmayan) – yağıyor olmak (yağmur)

Dégriser - ayılmak için; yeryüzüne geri getirmek

Déguerpir (inf) – ayrılmak, uzaklaşmak, yaralamak

Déguiser - gizlemek, maskelemek

Déguster - tatmak, örneklemek; zevk almak, tadını çıkarmak; (gayri resmi) acı çekmek

Déjeuner – öğle yemeği yemek

Délaisser – vazgeçmek, vazgeçmek, ihmal etmek

Delayer – inceltmek/inceltmek, karıştırmak; dışarı sürüklemek/doldurmak için

Délecter (se) – zevk almak, tamamen keyif almak

Délester – balastın çıkarılması için; elektriği kesmek için; bir sorunu ortadan kaldırmak

Délirer - çılgına dönmek; (gayri resmi) gevezelik etmek, gevezelik etmek

Talep eden – istemek

Démanger - kaşınmak, kaşınmak

Démanteler - sökmek, yıkmak

Démarrer – başlatmak / kapatmak için

Démêler - çözmek, çözmek, sıralamak

Déménager – taşınmak (ev)

Démener (se) – mücadele etmek, debelenmek; kendini zorlamak

Démettre – yerinden çıkarmak; reddetmek

Demeurer – kalmak, yaşamak

Démissionner – istifa etmek; pes etmek; (gayri resmi) kovmak, istifaya zorlamak

Démolir - yıkmak, yıkmak, yok etmek; ezmek, parçalamak

Démonter - sökmek, sökmek, parçalara ayırmak; rahatsız etmek

Démontrer – göstermek, göstermek, kanıtlamak

Démordre – pes etmek, teslim olmak, bırakmak

Démunir (de) - yoksun bırakmak (of)

Dénoncer – ihbar etmek, ifşa etmek

Départir (se) – terk etmek, bırakmak, kaybetmek

Dépasser - geçmek, geçmek, aşmak; sarkmak, üstüne/yukarıya çıkmak; aşmak

Dépêcher (se) – acele etmek

Dépeindre – tasvir etmek

Dépendre – bağımlı olmak

Dépenser – harcamak

Dépister - (tıp) taramak, tespit etmek; izini sürmek, ortaya çıkarmak, izini sürmek

Déplacer – hareket etmek, kaydırmak, yerini değiştirmek

Déplaire – memnun etmemek; beğenilmemek

Déplorer - ağıt yakmak, endişelenmek

Déployer - açmak, açmak, yaymak; göstermek; dağıtmak

Déposer - bırakmak, bırakmak, yatırmak

Dépouiller – içinden geçmek, incelemek; derisini soymak, çıplak bırakmak, yoksun bırakmak

Dépoussiérer - toz almak, örümcek ağlarını temizlemek (gerçek ve mecazi)

Déprimer – bastırmak; zayıflatmak; (gayri resmi) depresyona girmek

Députer – (birini) yetkilendirmek

Déranger – rahatsız etmek

Déraper - kaymak, kaymak; (çapa) sürüklemek için; kontrolden çıkmak, sahte pas yapmak

Dériver – yönlendirmek için; sürüklenmek, dolaşmak; türetmek

Dérober – çalmak; gizlemek

Dérouler – gevşemek, açılmak, açılmak; (spor) kolay olmak

Dérouter - yönlendirmek, yeniden yönlendirmek; rahatsız etmek, kokusunu atmak

Désabonner – abonelikten çıkmak için

Désapprouver - onaylamamak, aynı fikirde olmamak

Descendre – alçalmak, aşağıya inmek

Désentoiler – tuvali çıkarmak için

Déséquilibrer - dengesizlik yapmak, dengeyi bozmak, dengesizlik yaratmak

Déshabiller (se) - soyunmak, kıyafetlerini çıkarmak

Dezenfektan – dezenfekte etmek için

Désirer – arzulamak

Désobéir - itaatsizlik etmek

Désoler - üzmek, sıkıntıya sokmak, üzmek

Dessaisir (se) – vazgeçmek, ayrılmak, vazgeçmek

Desservir – temizlemek için; kötülük yapmak; yol açmak; (ulaşım) servise

Dessiner – çizmek

Destiner - niyet etmek, kastetmek, adamak; kadere bağlamak

Détacher - çözmek, ayırmak, çözmek, geri almak; çıkarmak, çıkarmak/çıkarmak/aşağı çekmek

Détaler (gayri resmi) - cıvatalamak, kalkış, kaçma

Déteindre – çalıştırmak (boya); solmak, rengi kaybolmak, rengi solmak

Détendre – serbest bırakmak, gevşetmek

Détenir - alıkoymak, alıkoymak

Détester – nefret etmek

Détoner - patlatmak, patlatmak

Détonner – çatışmak, yersiz olmak; uyumsuz şarkı söylemek

Détourner - yönlendirmek, yeniden yönlendirmek; kaçırmak için; kötüye kullanmak; saptırmak, dikkatini dağıtmak; Geri çevirmek

Détraquer - düzeni bozmak; huzursuz etmek; (gayri resmi) üzülmek, sarsılmak

Détruire - yok etmek

Devancer – önde olmak/önde olmak, daha önce varmak; ummak

Geliştirici – geliştirmek, genişletmek, detaylandırmak; açılmak, açılmak

Devenir – olmak

Déverrouiller – kilidi açmak, cıvatayı açmak; serbest bırakmak

Déverser - dökmek (dışarı); boşaltmak, boşaltmak

Deviner – tahmin etmek, öngörmek

Dévoiler – ortaya çıkarmak, ortaya çıkarmak, ifşa etmek

Devoir – yapmalı, yapmalı, yapabilmek

Dévorer - yutmak, tüketmek; (resmi) saklanmak, geri çekilmek

Diyalogcu – diyaloğa girmek, konuşmak, etkileşimde bulunmak

Différer – farklı olmak

Difüzör - dağıtmak, yaymak, yaymak, yayınlamak

Digérer – sindirmek; (gayri resmi) katlanmak, kabul etmek, mide

Diminuer – azaltmak, azaltmak; azaltmak, azaltmak; güçsüzleştirmek; küçümsemek

Dîner – akşam yemeği yemek

Diplômer – diploma vermek

Dire (söylemek, anlatmak) – Fiil Tabloları

Diriger - yönlendirmek, yönetmek, çalıştırmak, yönlendirmek

Discuter – tartışmak

Disjoindre – bağlantıyı kesmek, ayırmak, ayırmak/parçalamak

Disparaître – kaybolmak

Dağıtıcı – dağıtmak için; (bir koleksiyonu) parçalamak; (bir grubu) dağıtmak

İmha edici – düzenlemek, ayarlamak, döşemek; meyletmek, yapmaya/yönetmek; (resmi) ayrılmak

Tartışmacı – savaşmak; oynamak (maç); (gayri resmi) anlatmak

Disséminer - yaymak, dağıtmak, yaymak

Dissoudre – dağılmak, dağılmak

Distrare - dikkatini dağıtmak, yönlendirmek; eğlenmek için

Dağıtıcı – dağıtmak

Divaguer - başıboş dolaşmak, çılgına dönmek

Diverger – farklılaşmak, farklılaşmak

Divorcer – boşanmak, boşanmak

Belgeleyici – belgelemek

İkametgâh – ikamet etmek, adresini şu şekilde ayarlamak; bankacının emriyle ödeme yapmak

Dompter - evcilleştirmek, bastırmak, ustalaşmak

Donner – vermek

Dormir – uyumak

Doter - donatmak, bağışlamak, bağışlamak

Doubler – ikiye katlamak; dublaj yapmak; geçmek

Doucher (se) – duş almak, duş almak

Douer - kutsamak, bağışlamak

Douter – şüphe etmek

Draguer - taramak, sürüklemek; (gayri resmi) flört etmek, sohbet etmek, toparlanmaya çalışmak

Dresser – çizmek, yaratmak; dikmek, kurmak, yükseltmek

Dürer – dayanmak

E

Ébaucher - eskiz yapmak, taslak oluşturmak; başlamak

Éblouir – göz kamaştırmak

Ébranler - sallamak (kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak)

Ébrécher – çentik, çentik, çentik; bir çentik açmak için

Écarteler – parçalamak

Écarter - yayılmak, uzaklaşmak / uzaklaşmak; görevden almak, kaldırmak

Échanger – takas etmek

Echapper – kaçmak

Échouer – başarısız olmak, sona ermek

Éclairer - aydınlatmak, aydınlatmak (yukarı); açıklığa kavuşturmak, ışık tutmak; keşif yapmak, keşif yapmak

Éclater - patlamak, patlamak; (savaş) çıkmak

Éclipser – tutulmak, gölgede bırakmak, gölgede bırakmak

Éclore – yumurtadan çıkmak; görünmek, şekil almak; (çiçek) açmak; (edebi, mecazi) doğmak

Écœurer - hasta etmek, cesaretini kırmak

Éconduire - kovmak, reddetmek, geri çevirmek

Economiser – tasarruf etmek (açık), tasarruf etmek

Ecoper - kurtarmak için (tekne); (inf) suçu üstlenmek, almak (ceza)

Écouler (s') - akmak, sızmak, sızmak; (zaman) geçmesi gereken; (para) kaybolmak; satmak

Écourter - kısaltmak, kısa kesmek, kesmek

Écouter – dinlemek

Écraser – ezmek, ezmek, dövmek, öğütmek

Écrier (ler) – haykırmak

Ecrire – yazmak

Écrouler (s') - düşmek (aşağı), çökmek, parçalanmak

Édifier – inşa etmek, inşa etmek, dikmek; düzenlemek, aydınlatmak

Effacer – silmek

Effectuer – gerçekleştirmek, etkilemek

Effondrer (s') - çökmek, düşmek

Uygulayıcı (lar) - çok denemek, çabalamak, çabalamak

Effrayer – korkutmak

Égaler – eşit olmak; eşleşmek, eşleşmek

Égaliser - eşitlemek, eşitlemek, dengelemek; (spor) kravat takmak

Égayer – neşelendirmek için

Élaborer - detaylandırmak, çalışmak (bir sistem), hazırlamak (bir belge)

Élaguer - budamak (kelimenin tam anlamıyla ve mecazi olarak)

Elargir – genişletmek, genişletmek; uzatmak; serbest bırakmak, serbest bırakmak

Élever - yükseltmek, yukarı kaldırmak, arka; dikmek, kaldırmak, yükseltmek

Eliminer – ortadan kaldırmak, atmak, dışlamak

Élire – seçmek

Éloigner – bir şeyi taşımak/almak, kaldırmak; sürgün etmek, kovmak; boşluk eklemek, boşluk bırakmak

Emballer – sarmak, paketlemek; (fam) tutuklamak için, Nick

Embarquer - binmek, yüklemek; (inf) birini dahil etmek; (fam) götürmek, çalmak

Utanç verici – engellemek, karışıklık yaratmak; utandırmak

Embaucher – işe almak

Embêter - rahatsız etmek, rahatsız etmek

Emboîter - birbirine uymak, sığdırmak; takip etmek

Embrasser – öpmek, kucaklamak

Embrayer – debriyajı devreye almak için

Embrouiller – dolaştırmak, karıştırmak, karıştırmak, karıştırmak

Emerger – ortaya çıkmak; öne çıkmak; (gayri resmi) uyanmak

Émerveiller – merakla doldurmak, hayrete düşürmek

Emménager – taşınmak

Emmener – almak

Emmerder (inf) – rahatsız etmek, hata yapmak; (fam) – sıkıcı olmak, başını belaya sokmak; (argo) – kızdırmak

Émouvoir - hareket etmek, karıştırmak; rahatsız etmek, uyandırmak, üzmek

Emparer (ler) - ele geçirmek, kapmak

Empêcher – önlemek için

Empiler – istiflemek, istiflemek (yukarı); tanıdık - çalmak, kale

Empirer - kötüleşmek, kötüleşmek, kötüleşmek

İşveren – kullanmak, istihdam etmek

İthalatçı – almak

Empreindre – basmak; damgalamak, işaretlemek, renklendirmek

İmparatoriçe (ler) - etrafta koşuşturmak, telaşlanmak; acele etmek

Emprisonner – hapsetmek; hapsetmek, tuzağa düşürmek

Emrunter – ödünç almak

Encadrer – çerçevelemek, çevrelemek; eğitmek, yönetmek; kontrol etmek, kısıtlamak

Encastrer - gömmek, girinti yapmak, inşa etmek; gömme sığdırmak için

Encenser - yığmak, üzerine övgü yağdırmak; (din) tütsülemek

Büyücü - büyülemek, memnun etmek

Enchérir – daha yüksek teklif vermek; ötesine geçmek

Enclencher - devreye girmek, yola çıkmak, harekete geçmek

Teşvik etmek – teşvik etmek

Endommager – zarar vermek

Endormir – uykuya koymak/göndermek

Endosser - giymek (giysi); üstlenmek (sorumluluk); (çek) ciro etmek

Enduire - kaplamak, lekelemek, kaplamak (bir yüzeyi)

Dayanıklı – dayanmak, katlanmak

Énerver - sinirlendirmek, kızdırmak; aşırı heyecanlandırmak

Enfiler – iş parçacığına, dizeye; (yol) almak; (gayri resmi) kaymak, yapışmak / itmek; (kaba) seks yapmak

Enflammer – ateşe vermek; alevlendirmek, tutuşturmak

Enfler – doldurmak, şişirmek; (tanıdık) çalmak

Enfoncer - içeri girmek, nüfuz etmek; yıkmak / içinden / içeri girmek

Enfreindre (resmi) – ihlal etmek, bozmak

Enfuir (ler') – kaçmak, kaçmak

Engager – taahhüt etmek; işe almak; dahil etmek

Engendrer - neden olmak, üretmek; (resmi) babaya, doğurmak

Engloutir - yutmak, yutmak; yutmak için; israf etmek

Engourdir - uyuşturmak, donuklaştırmak, uyuşturmak

Engrener - meşgul olmak, harekete geçmek, dahil olmak

Enjoindre (resmi) - emretmek, şarj etmek (böylece yapmak)

Enlever – kaldırmak için

Ennuyer – canını sıkmak, canını sıkmak

Enrayer – frenlemek, kontrol etmek, sıkışmak için

Enregistrer – kaydetmek, kaydetmek için; kayıt olmak, rezervasyon yapmak; göstermek (kar/zarar); fark etmek, farkına varmak

Enrhumer (ler) - soğuk algınlığına yakalanmak için

Enrichir – zenginleştirmek, zengin etmek

Enseigner – öğretmek

Ensoleiller – güneş ışığıyla doldurmak için; aydınlatmak, aydınlatmak

Entacher - toprağa, lekeye, lekeye

Entamer - başlatmak, broşlamak, kesmek, daldırmak; yıpratmak, zayıflatmak; zarar vermek, zarar vermek

Enterarter - pasta yapmak, pasta atmak

Entender – duymak, anlamak

Enterrer - gömmek, ara; bir kenara koymak, unutmak; susmak

Enthousiasmer – coşkuyla doldurmak, çok heyecanlanmak

Entoiler – tuval üzerine monte etmek için

Entourer – çevrelemek

Entrainer – çekmek, sürüklemek, yönlendirmek; meydana getirmek, yol açmak, gerektirmek; eğitmek, antrenörlük yapmak

Girişimci – başlamak için; üstlenmek, girişmek

Entrer – girmek

Entretenir - sürdürmek, bakmak, desteklemek

Entrouvrir - yarı açık, yarıya kadar açık

Envahir – istila etmek

Envier - kıskanmak, kıskanmak

Envisager – düşünmek, tasavvur etmek

Elçi – göndermek

Épanouir – (edebi) açmak, yaymak (bitki); (yüz) aydınlanmak

Épater (gayri resmi) – şaşırtmak, etkilemek

Epeler – hecelemek

Épicer – baharatlamak, baharat eklemek

Éplucher – soymak, dikkatlice üzerinden geçmek

Époser – evlenmek; kucaklamak, benimsemek

Époustoufler (gayri resmi) - şaşırtmak, şaşkına çevirmek

Épreindre (eski moda) – meyve suyuna

Éprouver – hissetmek, deneyimlemek, test etmek

Épuiser - yormak, yormak, yıpratmak; tüketmek

Équiper - donatmak, sağlamak, donatmak

Ériger – dikmek; kurmak, kurmak

Errer - dolaşmak, dolaşmak, dolaşmak; hata yapmak

Escalader – tırmanmak, ölçeklendirmek

Escamoter - kaçmak, atlatmak, atlamak, etrafta dolaşmak; (gayri resmi) çalmak, çimdiklemek

Espérer – umut etmek

Esquiver - atlatmak, atlatmak, kaçınmak

Essayer – denemek

Essuyer – silmek

Tahminci - tahmin etmek, saygı duymak

Estomaquer (gayri resmi) - şaşkına çevirmek, şaşırtmak

Estomper – bulanıklaştırmak, karartmak, yumuşatmak

Établir – kurmak

Étaler - yayılmak (dışarı)

Étatiser - millileştirmek, devlet kontrolü altına almak, kamu mülkiyetine almak

Éteindre – kapatmak, söndürmek

Étendre – yaymak, uzatmak, yuvarlamak

Éterniser – dışarı sürüklemek; (edebi) ölümsüzleştirmek, sürdürmek

Éternuer – hapşırmak

Étirer – germek

Étoffer – zenginleştirmek, doldurmak, detaylandırmak, genişletmek

Étonner – şaşırtmak, hayrete düşürmek, hayrete düşürmek

Étouffer - boğulmak, boğulmak

Étourdir – sersemletmek, şaşkına çevirmek, sağır etmek

Être (olmak) – Fiil Tabloları

Étreindre (resmi) – kucaklamak, kucaklamak; kavramak, ele geçirmek, kavramak

Étrenner – denemek (ilk kez), zorla içeri girmek

Étudier – çalışmak

Évader (ler') - kaçmak, kaçmak

Évanouir (ler) - bayılmak

Éveiller - uyandırmak, uyandırmak (kişinin merakını), teşvik etmek

Éviter – kaçınmak için

Évoluer – gelişmek, gelişmek; etrafta dolaşmak

Évoquer – uyandırmak, akla çağırmak; (Kanun) bir üst mahkemeye nakledilmek

Exagérer – abartmak

Exalter – heyecanlandırmak, ateşlemek; yüceltmek, övmek

Examiner – incelemek; dikkate almak, incelemek

Exaucer - vermek, yerine getirmek

Exceller – üstün olmak

Heyecan verici - uyandırmak, bilemek, canlandırmak, heyecanlandırmak; yoğunlaşmak, artmak; (cinsel açıdan) heyecanlandırmak, uyandırmak

Exclamer (s') – haykırmak

Excluse – hariç tutmak, askıya almak, ihraç etmek

Excursionner – geziye / geziye çıkmak

mazeret - mazur görmek, affetmek

Exécuter - yürütmek, yürütmek, gerçekleştirmek; (müzik) çalmak için; zorlamak için

Örnekleyici – örneklendirmek

Exercer – egzersiz yapmak, pratik yapmak, egzersiz yapmak

Exiger – talep etmek

Exiler - Sürgün etmek, sürgüne göndermek

Exister – var olmak

Expliquer – açıklamak

Explorer – keşfetmek, araştırmak, incelemek

Patlayıcı – patlamak, havaya uçurmak; uçmak; (fam) parçalamak

Exprimer – ifade etmek

F

Fabriquer - üretmek, yapmak; uydurmak, icat etmek, uydurmak

Fabuler – hikayeler icat etmek; (gayri resmi) saçma sapan konuşmak

Fâcher – kızdırmak, kızdırmak

Faiblir - zayıflamak, zayıflamak; işaretlemek, başarısız olmak, pes etmek

Faillir – neredeyse yapmak

Faire (yapmak, yapmak) – Fiil Tabloları

Falloir – gerekli olmak

Yorucu - yormak, yormak; fazla çalışmak; rahatsız etmek

Faufiler - (dikiş) tutturmak, teyellemek

Favoriser - iyilik yapmak, olumlu olmak

Féconder - hamile bırakmak, tohumlamak, gübrelemek, tozlamak

Feindre - numara yapmak, numara yapmak; (resmi) gizlemek, gizlemek

Féliciter – tebrik etmek

Fendre – bölmek, kesmek, kesmek, parçalamak

Ferler – sarmak

Fermentör - fermente etmek

Fermer – kapatmak

Fêter – kutlamak

Feuilleter – sayfalarını çevirmek

Nişanlısı (se) – nişanlanmak

Ficher - dosyalamak, sürmek / yapıştırmak; (gayri resmi) – yapmak, vermek, koymak

Fier (se) – güvenmek, dayanmak

Figer – donmak, pıhtılaşmak

Figurer – temsil etmek, görünmek

Filer – döndürmek için; genişletmek; gölgeye, kuyruğa; damlamak; (inf) vermek

Filtreleyici – iş parçacığına

Filtrer – filtrelemek, elemek; sızmak, sızmak

Sonlandırıcı – sonuçlandırmak

Finansör – finanse etmek

Finir – bitirmek

Fixer – sabitlemek, düzeltmek; ayarlamak, düzenlemek

Flairer – koklamak, koklamak; hissetmek

Flâner - gezinmek, oyalanmak

Flécher – oklarla işaretlemek için

Fleurir - çiçek açmak, çiçek açmak; çiçeklerle süslemek

Flört etmek – çıkmak, buluşmak; flört etmek, yaklaşmak, yaklaşmak

Flotter – yüzmek, sürüklenmek

Foncer – hücum etmek, hücum etmek; (gayri resmi) hızlı hareket etmek

Fonctionner - çalışmak, işletmek, işlev görmek

Fonder – bulmak, kurmak, başlatmak, temel almak; haklı göstermek

Fondre – eritmek

Forcer – zorlamak; izini sürmek için; aşırıya kaçmak

Eski - eğitmek; oluşturmak, geliştirmek; kurmak, oluşturmak

Fouiller – aramak; kazmak, kazmak

Fouler - üzerine basmak, ayaklar altına almak

Fournir - tedarik etmek, sağlamak, döşemek

Fourrer (gayri resmi) – yapıştırmak, itmek, bir şeyler yapmak

Fourvoyer - yanıltmak, yoldan çıkarmak

Foutre (kaba argo) – yapmak, vermek, koymak, becermek

Franchir – temizlemek, geçmek, geçmek

Frapper – vurmak, vurmak

Fredonner – mırıldanmak

Freiner – frenlemek, yavaşlamak; kontrol etmek, frenlemek, engellemek

Frémir - titremek, ürpermek, titremek, sallanmak

Fréquenter – sık sık gitmek, şuraya gitmek

Frire – kızartmak

Frissonner – ürpermek, titremek, titremek, titremek

Froisser – buruşmak, buruşmak; incitmek, incitmek

Frôler – süzülmek, fırçalamak, yaklaşmak, yaklaşmak, sadece ıskalamak

Frutter - ovalamak

Fuguer (gayri resmi) – kaçmak, kaçmak

Fuir – kaçmak, kaçınmak

Fumer – sigara içmek

Fureter - etrafı karıştırmak, burnunu sokmak

Kaynaştırıcı - fışkırmak, fışkırmak, patlamak

G

Gâcher - israf etmek, bozmak, mahvetmek

Gager – (resmi) bahse girmek, bahis oynamak; (kredi) garanti altına almak

Gagner – kazanmak, kazanmak

Galérer (gayri resmi) - çok çalışmak, çabalamak, kan terletmek; mücadele etmek, zor zamanlar geçirmek

Galocher (inf) – Fransız öpücüğüne, dillerle öpmeye

Galoper - dörtnala koşmak; isyan/çılgın koşmak

Garantir - garanti etmek, güvence altına almak

Garder – tutmak

Garer – park etmek

Gaspiller – israf etmek

Gâter - bozmak, mahvetmek

Gaver - zorla beslemek için; doldurmak; (inf) çok kızdırmak

Gazer – gaza; (gayri resmi) olmak, gitmek (“işler nasıl? nasıl gidiyor?” gibi)

Gazouiller - cıvıldamak, şakımak; gevezelik etmek, guruldamak

Geindre – inlemek, inlemek

Geler – dondurmak

Gémir - inlemek, gıcırdamak

Gêner – rahatsız etmek

Généraliser – genellemek için; genel kullanıma açmak/kullanıma koymak

Gercer – çatlamak, çatlamak

Gérer – yönetmek

Giter - (tekne) listeye, topuk; karaya oturmak

Glisser – kaymak, kaymak, kaymak

Gober – bütün olarak yutmak; (inf) inanmak

Gommer – silmek, götürmek; düzeltmek / uzaklaştırmak için; peeling yapmak; sakıza, yapıştırmaya

Gonfler - şişirmek, şişirmek, şişirmek

Gourer (se) (tanıdık) – berbat etmek, saçmalamak

Goûter – tatmak

Grandir – büyümek, artmak

Rende - kaşımak

Graver - oymak, oymak; (CD, DVD) yazmak için

Grêler – selamlamak

Gribouiller – karalamak, karalamak, karalamak

Grignoter - kemirmek, kemirmek; yavaş yavaş almak

Griller – ızgara yapmak, kızartmak, kızartmak için; yakmak, kavurmak; (gayri resmi) sigara içmek

Grimper – tırmanmak; (gayri resmi) roketlemek, uçmak

Grincer - öğütmek, rendelemek, gıcırdamak, gıcırdamak

Griser - sarhoş etmek, sarhoş etmek

Grogner - homurdanmak; homurdanmak, homurdanmak, homurdanmak

Grossir – kilo almak, şişmek

Guérir - tedavi etmek, iyileştirmek

Guetter – dikkatle izlemek; dikkat etmek, izliyor / dinliyor / bekliyor olmak

H

Habiller (ler) – giyinmek

Habiter – yaşamak

Habituer - alışmak, alışmak

Hacher – doğramak

Haïr – nefret etmek

Haler - çekmek, çekmek

Hâler – bronzlaşmak, bronzlaşmak

Haleter – nefes nefese kalmak

Halüsinasyon – halüsinasyon görmek; (inf) hayrete düşmek, gördüklerine inanmamak

Hanter – musallat olmak

Happer – kapmak, kapmak

Tacizci – yormak

Harceler – taciz etmek

Daha zor – tasması

Harnacher - (binicilik) koşum takımı, eyer

Hasarder – girişimde bulunmak; risk etmek

Hâter (se) - acele etmek, acele etmek, acele etmek

Hausser – yükseltmek, artırmak; yükseltmek, yükseltmek

Héberger - konaklamak, yatak sağlamak

Hébéter - sersemletmek, sersemletmek, uyuşturmak

Hercher - (madencilik) taşımak

Hériter – miras almak

Hésiter – tereddüt etmek

Heurter - vurmak, saldırmak, çarpışmak; rencide etmek; çatışmak, çatışmak

Hiberner – hazırda bekletme moduna geçmek

Hisser – kaldırmak, yukarı çekmek

Hocher - başını sallamak, sallamak (başını)

Onurlandırıcı – onurlandırmak; saygı duymak, saygı duymak; kredi olmak

Hoqueter – hıçkırmak

Horrifier – dehşete düşürmek

Hastaneye yatırmak – hastaneye yatırmak

Houspiller - azarlamak, anlatmak

Housser – kaplamak (mobilya)

Huer - yuhalamak, alay etmek; (baykuş) ötmek

Hululer – yuhalamak, çığlık atmak

Humer – koklamak, nefes almak

Hurler - bağırmak, çığlık atmak, çığlık atmak; (renkler) çatışmak

Hydrater – nemlendirmek, nemlendirmek

BEN

İdealleştirici - idealleştirmek

Tanımlayıcı – tanımlamak için

Görmezden gelmek – bilmemek

Aydınlatıcı - aydınlatmak, aydınlatmak

İllüstratör – örneklendirmek için; (edebi) şöhret getirmek, meşhur etmek

Hayalperest – hayal etmek

Imbiber - ıslatmak, nemlendirmek

Immerger – batırmak; su altında inşa etmek; denize atmak / gömmek

Göçmen – göç etmek

İmplanter – tanıtmak, kurmak, kurmak; implante etmek

ima etmek – ima etmek; gerektirmek, dahil etmek, dahil etmek

İthalatçı – içe aktarmak

Imposer – empoze etmek, yatırmak; ayarlamak, düzeltmek (fiyat, tarih); kurmak, duyurmak; vergi vermek

Imprégner - ıslatmak, aşılamak, nüfuz etmek, doldurmak, su basmak

Impressionner – etkilemek, izlenim bırakmak

Imprimer – yazdırmak, yayınlamak; basmak, damgalamak; iletmek

Imputer - atfetmek, suçlamak, suçlamak, suçlamak

Açılışçı - açılışını yapmak, açmak, ortaya çıkarmak; ilk kez kullanacak, vaftiz edecek

Dahil etmek – dahil etmek

Incorporer – dahil etmek, entegre etmek, karıştırmak, harmanlamak; askere almak, askere almak

Indiquer - belirtmek, işaret etmek, göstermek; tavsiye etmek; adlandırmak, ayarlamak (saat/tarih/yer)

Induire – çıkarımda bulunmak; yol açmak, sonuçlanmak

Infecter – bulaştırmak, kirletmek, zehirlemek

Infliger – zarar vermek

Influer – etkilemek, etkilemek

Bilgilendirici – bilgilendirmek

Enjektör – enjekte etmek (gerçek ve mecazi)

Inonder - su basmak, ıslatmak, ıslatmak; su altında bırakmak

Inquiéter – endişelenmek (geçişli)

Inscrire – yazmak, kaydetmek (geçişli)

Insérer – eklemek için

ısrar etmek – ısrar etmek

Müfettiş - incelemek, incelemek

İlham veren – ilham vermek

Kurulumcu – kurmak, döşemek; yerleşmek

Instruire – talimat vermek

Hakaret – hakaret etmek

İsyancı (lar) - isyan etmek, isyan etmek

Intégrer – entegre etmek

Niyetçi – mahkemeye gitmek, işlemleri başlatmak, dava açmak

Interagir – etkileşime geçmek

Interdire - yasaklamak, yasaklamak

Intéresser – ilgiye

Interjeter – itiraz etmek, itirazda bulunmak

Interpeller - selamlamak, seslenmek; bağırmak, bağırmak; sorgulamak, sorgulamaya almak

Interpréter – yorumlamak, gerçekleştirmek

Sorgulayıcı - sorgulamak, sorgulamak, sormak; incelemek, aramak

Interropre - kesintiye uğratmak, kırmak

Müdahale – müdahale etmek; meydana gelmek, meydana gelmek; Anlaşmaya varmak)

Görüşmeci – röportaj yapmak

Intimider – korkutmak, tedirgin etmek

Introduire - tanıtmak, eklemek

Inventer – icat etmek, tasarlamak, düşünmek

Investir – yatırım yapmak

Inviter – davet etmek, tedavi etmek (ödeme yapmak)

Tahriş edici - tahriş etmek, rahatsız etmek; (edebi) uyandırmak

İzolatör – izole etmek için; hücre hapsine koymak; yalıtmak, ses geçirmez

L

Lâcher – gevşetmek, salıvermek; bırakmak, salıvermek, bırakmak

Laisser – izin vermek

Lamenter (se) - ağıt yakmak, inlemek, yakınmak

Lancer – atmak

Larguer - serbest bırakmak, gevşetmek, salıvermek, fırlatmak; (gayri resmi) kurtulmak, hendek kazmak, çöpe atmak

Lasser – yormak, yormak, yormak

Laver – yıkamak

Lécher – yalamak

Légaliser – yasallaştırmak; kimlik doğrulamak için

Léser – yanlış yapmak, zarar vermek, yaralamak

Leurrer - aldatmak, kandırmak

Kol – kaldırmak, yükseltmek

Libérer - salıvermek, boşaltmak, serbest bırakmak, özgürleştirmek; boşaltmak, boş

Lisansör – işten çıkarmak, işten çıkarmak, (Birleşik Krallık) işten çıkarmak

Lier - bağlamak, bağlamak; bağlamak, katılmak, birleşmek

Ligoter - el ve ayağı bağlamak, bağlamak

Sınırlayıcı - sınırlamak, kısıtlamak; sınırlamak, tanımlamak, sınırlamak

Liquider – tasfiye etmek; ödemek, yerleşmek; nakit para vermek; (inf) (bir sorundan) kurtulmak için; (aile) öldürmek

Lire-okumak

Livrer – teslim etmek; teslim etmek; tedarik

Lofer – orsalamak

Loger – konaklamak, yaşamak (bir yerde); barındırmak, yerleştirmek

Daha uzun – kardeşe, yan yana gidin

Loucher – gözlerini kısmak; (gayri resmi) dik dik bakmak, göz

Louer – kiralık

Louper (gayri resmi) – kaçırmak; ortalığı karıştırmak; (bir sınavda) başarısız olmak

Luire - parlamak, parlamak, pırıltı, ışıltı, parıltı

Lutter – mücadele etmek, dövüşmek, savaşmak

M

Mâcher – çiğnemek, parçalamak, yemek

Maculer - lekelemek, lekelemek

Magasiner (Kanada FR) – alışverişe gitmek

Maigrir – kilo vermek, zayıflamak

Maintenir – sürdürmek, sürdürmek

Maîtriser – ustalaşmak, kontrol etmek, üstesinden gelmek

Yemlik – yemek

Manifester – göstermek, göstermek, belirtmek

Manipuler – işlemek, manipüle etmek; doktora, teçhizata, tamire

Manquer – kaçırmak

Maquiler - makyaj yapmak, sahte olmak, kılık değiştirmek

Marcher – yürümek, çalışmak

Marier – evlenmek

Marquer – işaretlemek, göstermek, belirtmek; damgalamak, etiketlemek, markalamak; not etmek

Marteler – çekiçlemek, vurmak

Masser – kitleselleştirmek, bir araya getirmek, toplamak, bir araya getirmek

Mater - bastırmak, kontrol altına almak, bastırmak; şah mat etmek; kalafatlamak; (fam) bakmak

Mâter – direğe

Maudire – lanet etmek

Méconnaître – habersiz olmak; yoksaymak; küçümsemek, yanlış yargılamak

Médire – kötülemek, hakkında kötü konuşmak

Méduser - şaşkına çevirmek, sersemletmek

Méfier (se) – güvenmemek, güvenmemek; dikkatli olmak, dikkat etmek

Mégoter (gayri resmi) - eksik vermek

Mélanger - karıştırmak (yukarı)

Mêler - karıştırmak, karıştırmak, karıştırmak, karıştırmak; dahil etmek, dahil etmek

Menacer – tehdit etmek, tehdit etmek, tehlikeye atmak

Ménager – dikkatli olmak, dikkatli kullanmak, dikkatli kullanmak; organize etmek, düzenlemek

Mener – liderlik etmek

Mentionner – bahsetmek

Mentir – yalan söylemek

Méprendre (se) – (edebi) yanılmak

Mépriser – küçümsemek; küçümsemek, küçümsemek

Mériter - hak etmek, hak etmek

Mesurer – ölçmek için; hesaplamak, değerlendirmek

Mettre – koymak

Miauler – miyavlamak

Mijoter - kaynatmak için; özenle pişirmek; (inf) yemek pişirmek, komplo kurmak, plan yapmak

Militer – militanlaştırmak; kampanya yapmak, aktivist / militan olmak

Mimer - taklit etmek; taklit etmek, taklit etmek

Mincir – zayıflamak için

Minorer – kesmek, azaltmak (vergiler); küçümsemek (önem), azaltmak azaltmak (rol)

Cimri – bahse girmek, bahis koymak, bahis koymak; (gayri resmi) güvenmek / güvenmek

Mitiger (tarihli) – hafifletmek için

Mobiliser - harekete geçirmek, çağırmak, toplanmak; fon toplamak

Modelleyici – modellemek, şekillendirmek

Modérer – ılımlı olmak

Değiştirici - değiştirmek, değiştirmek, değiştirmek

Monter – tırmanmak, yukarı çıkmak

Montrer – göstermek

Moquer (se) – eğlenmek için

Mordiller – kemirmek

Mordre – ısırmak

Motiv – motive etmek; haklı çıkarmak, garanti etmek

Moucher – burnunu sümkürmek, burnunu sümkürmesine yardım etmek; (gayri resmi) birini onun yerine koymak

Moudre - öğütmek, öğütmek

Mouiller - nemlendirmek için; sulamak; (fam) sürüklemek, karıştırmak

Mouler - kalıplamak, dökmek, döküm yapmak; sarılmak, şekil vermek, sığdırmak

Mourir-ölmek

Mouvoir – hareket etmek, güç vermek, sürmek

Moyenner – ortalamayı hesaplamak için; (arkaik) elde etmek

Muer - derisini / saçını değiştirmek, dökmek, dökmek; (ses) değiştirmek, kırmak; (resmi) dönüştürmek

Çarpan – çarpmak için; artırmak, tekrarlamak, daha fazlasını yapmak

Munir - donatmak, silahlandırmak

Mûrir - olgunlaşmak, olgunlaşmak

Muter – transfer etmek (iş / konum); mutasyona uğramak

Mutualiser – karşılıklı hale getirmek

P

Pâlir - solgunlaşmak, soluklaşmak, solmak

Pallier - üstesinden gelmek, etrafta dolaşmak, telafi etmek

Paner – ekmek yapmak, ekmek kırıntılarıyla kaplamak

Paniquer (gayri resmi) - paniklemek, birini korkutmak

Panser - bandajlamak, giydirmek, pansuman koymak

Papillonner - etrafta uçmak, kanat çırpmak; ileri geri geçiş yapmak için; (gayri resmi) sahada oynamak

Papoter – sohbet etmek

Paraître - görünmek, ortaya çıkmak

Parcourir - kat etmek (bir miktar mesafe); göz atmak, göz atmak

Pardonner - affetmek, mazur görmek, affetmek

Parer - savuşturmak / savuşturmak için; uğraşmak, çare bulmak; Süslemek

Parfaire – mükemmele

Parier – bahse girmek, bahse girmek

Parler – konuşmak, konuşmak

Partager – paylaşmak

Katılımcı – katılmak

Partir – ayrılmak

Parvenir – ulaşmak, başarmak, başarmak

Passer - geçmek, geçmek

Tutkulu – büyülemek; (tartışma) alevlendirmek

Patienter – beklemek, tutmak; zamanı doldurmak / geçirmek

Patiner – kaymak; kaymak, kaymak, dönmek

Ödeme yapan – ödemek

Peaufiner – cilalamak (parlatmak), son rötuşları yapmak

Pêcher – balık tutmak, balığa çıkmak

Pécher – günah işlemek

Pédaler – pedal çevirmek; (gayri resmi) – acele etmek

Peigner (se) – taramak

Peindre – boyamak

Peinturer (gayri resmi) - boyayı tokatlamak, kötü boyamak

Peler – soymak

Pencher – eğilmek, eğilmek

Pendre – asmak

Pénétrer – girmek

Penser – düşünmek

Percer - delmek, delmek

Percevoir – algılamak, tespit etmek, hissetmek

Percuter - vurmak, çarpmak; (tanıdık) yakalamak için, dal

Perdre – kaybetmek

Mükemmeliyetçi – geliştirmek için; mükemmelleştirmek

Perler - oluşturmak (terlemek)

Permettre – izin vermek, izin vermek

Perpétuer – sürdürmek, sürdürmek

Persister – devam etmek, sonuncu olmak

Kişiselleştirici – kişiselleştirmek, özelleştirmek için

Persuader – ikna etmek, ikna etmek

Perturber - bozmak, tedirgin etmek, üzmek

Peser – tartmak

Péter (gayri resmi) – patlamak; (tanıdık) – osurmak, gaz çıkarmak

Pétiller – ışıldamak, parıldamak; kabarcıklanmak; (ateş) çıtırdamak

Fotoğrafçı - fotoğraf çekmek, fotoğrafını çekmek

Piauler – cıvıldamak, dikizlemek; (gayri resmi) sızlanmak, sızlanmak

Piéger – tuzağa düşürmek

Piger (tanıdık) – anlamak, anlamak, dal

Piloter – pilotluk yapmak, uçmak; çalıştırmak, yönetmek

Kıskaç - kıstırmak, kavramak; (gayri resmi) – yakalamak, tutuklamak

Piqueniquer - piknik yapmak, piknik yapmak

Piquer - sokmak, ısırmak; saplamak, bıçaklamak, vurmak/vurmak

Pisser (fam) – işemek, işemek; fışkırmak (dışarı); yağmur yağdırmak

Yerleştirici – yerleştirmek, koymak, oturtmak, istasyon

Plaider – yalvarmak; mahkemeye gitmek, dava açmak

Plaindre - acımak, (gayri resmi) kin beslemek

Plaire – memnun etmek

Plaisanter – şaka yapmak, kızdırmak

Planya – kaymak, asmak, havada durmak; (inf) başını bulutların arasında tutmak; Yüksek olmak

Planlayıcı – planlamak

Ekici - dikmek, yapıştırmak, koymak; (tanıdık) bıçaklamak

Plebisciter – ezici bir çoğunlukla seçmek; muazzam bir başarıya dönüştürmek

Pleurer – ağlamak

Pleuviner - çiselemek

Pleuvoir - yağmur yağdırmak

Pense – katlamak, bükmek

Plonger - dalmak, dalmak, düşmek

Pocher – haşlamak (pişirmek); eskiz yapmak; bol olmak (giysi)

Poignarder – bıçaklamak, bıçaklamak

İşaretçi – kontrol etmek/işaretlemek için; giriş/çıkış saatini ayarlamak için; işaret etmek, nişan almak; bağlı kalmak; (edebi) yükselmek

Polir – cilalamak, cilalamak

Polluer - kirletmek

Porter – taşımak, giymek

Poser – yere koymak, kurmak

Posséder – sahip olmak

Postuler – başvuruda bulunmak (iş); varsaymak

Potasser (inf) – tıkınmak, swot (bir test için / yukarı)

Pourrir - çürümek, bozulmak

Poursuivre - takip etmek, peşinden koşmak

Pourvoir - sağlamak, tedarik etmek, doldurmak

Pousser – itmek, büyümek

Pouvoir (yapabilmek, yapabilmek) – Fiil Tabloları

Pratiquer – pratik yapmak

Précéder – önce gelmek, önce gelmek, önde/önde olmak

Prêcher - vaaz vermek; savunmak için

Précipiter - atmak, itmek; hızlandırmak, acele etmek; çökeltmek

Préciser – belirtmek, açıklamak

Préconiser – tavsiye etmek, savunmak

Prédire – tahmin etmek, önceden bildirmek

Préférer – tercih etmek

Prélever – almak (örnek); düşmek, çekmek, borçlandırmak; (vergi) koymak, dayatmak

Prendre (almak) – Fiil Tabloları

Préparer – hazırlamak

Reçete yazmak – reçete yazmak; tavsiye etmek; şart koşmak, emretmek, emretmek

Présenter – sunmak, tanıtmak

Préserver – korumak, korumak, kollamak

Préssentir - hissetmek, önsezi sahibi olmak; (birine) yaklaşmak, ses çıkarmak

Baskı ayağı – bastırmak, sıkmak; teşvik etmek, itmek; acele etmek, hızlandırmak

Présumer - varsaymak, varsaymak

Prétendre – sahiplenmek, sürdürmek

Prêter - ödünç vermek

Prévenir – uyarmak, önlemek

Prévoir - öngörmek, tahmin etmek

Prier – dua etmek, yalvarmak

Özelleştirici – özelleştirmek

Priver – yoksun bırakmak

Privilégier – iyilik yapmak

Proclamer - ilan etmek, duyurmak

Erteleyici (edebi) - ertelemek

Procurer – tedarik etmek, almak, getirmek

Prodiguer - savurmak, dökmek

Produire – üretmek

Kârlı – avantaj sağlamak, en iyi şekilde yararlanmak

İlerleyen – ilerlemek, ilerleme kaydetmek; artmak, yükselmek

Projeter – projelendirmek

Promener – yürümek (geçişli)

Promettre – söz vermek

Promouvoir – tanıtmak

Prôner – savunmak, tavsiye etmek; övmek, övmek

Prononcer – telaffuz etmek, söylemek

Propager - yaymak, yaymak

Teklifçi – önermek, önermek

Proscrire - yasaklamak, yasaklamak, yasaklamak; Sürgün etmek, sürgüne göndermek

Protéger – korumak için

Prouver – kanıtlamak

Provenir - gelmek, nedeniyle olmak

Provoquer – kışkırtmak, meydan okumak; sebep olmak, yaratmak, uyandırmak

Yayıncı – yayınlamak

Puer – kokmak

Punir – cezalandırmak

R

Rabioter (gayri resmi) - almak, sallanmak, kapmak; dolandırmak

Raccourcir – kısaltmak, kesmek

Raccrocher – yeniden asmak için; telefonu kapatmak için

Raconter – anlatmak, anlatmak

Radier – üstünü çizmek, vurmak

Raffiner – rafine etmek, cilalamak; titiz olmak

Raffoler – sevmek, delirmek

Rafraîchir – yenilemek, tazelemek; soğutmak, soğutmak

Raidir – sertleştirmek, sıkmak, germek

Rajeunir – gençleşmek, daha genç görünmek/hissetmek için

Ralentir – yavaşlatmak, gevşetmek

Râler – inlemek, inlemek; (gayri resmi) şikayet etmek

Ramasser - toplamak, toplamak, almak; (gayri resmi) yakalamak, almak, almak

Ramener – geri getirmek

Ramer – kürek çekmek (tekne), (inf) sıkı çalışmak, mücadele etmek, çabalamak

Ranger - düzenlemek, kaldırmak

Rapetisser – kısaltmak, küçültmek; st'nin daha küçük görünmesini/görünmesini sağlamak; küçümsemek

Rappeler – geri çağırmak, geri çağırmak

Raportör – geri getirmek; getirmek, verim almak; eklemek; bildirmek, bahsetmek

Rapprocher – yakınlaştırmak / bir araya getirmek; karşılaştırmak; bağlanmak, bağlantı kurmak

Raser (se) – tıraş etmek

Rassasier (resmi) – tatmin etmek

Rassembler – bir araya getirmek, toplamak, toplamak

Rassurer – güven vermek

Değerlendirici – kaçırmak, başarısız olmak

Raturer – değişiklik yapmak, düzeltmek; üzerini çizmek, silmek

Ravir – memnun etmek; soymak

Rayer – bir çizgi çizmek (açık/geçişli), üzerini çizmek

Rayonner – ışıltılı olmak, öne çıkmak; yaymak, etkilemek, hissettirmek

Réagir – tepki vermek

Réaliser – başarmak, yerine getirmek; yapmak, inşa etmek; yönetmenlik yapmak, yapımcılık yapmak (film); (inf) gerçekleştirmek

Reboiser – yeniden ağaçlandırmak

Rebondir – sıçramak; yeniden canlanmak, yeniden yola çıkmak/harekete geçmek, yeniden havalanmak

Recevoir – almak

Réchauffer – yeniden ısıtmak için; ısıtmak, ısıtmak (yukarı)

Rechercher – aramak, aramak, takip etmek

Recigner – direnmek (bir şey yaparken)

Réciter – okumak

Réclamer - istemek / yalvarmak / aramak; iddia etmek, hak iddia etmek, talep etmek; şikayet etmek

Récolter - hasat etmek, toplamak, toplamak

Tavsiye - tavsiye etmek

Yeniden Başlatıcı – yeniden başlatmak, yeniden başlamak, baştan başlamak; devam etmek, devam etmek

Récompenser – ödüllendirmek

Réconcilier – uzlaştırmak

Reconduire – refakat etmek, eşlik etmek, geri götürmek (eve, istasyona…); yenilemek

Réconforter – rahatlık için; güçlendirmek

Reconnaître – tanımak

Reconstruire - yeniden inşa etmek, yeniden inşa etmek

Recopier – yeniden kopyalamak, tekrar yazmak

Recourir - tekrar koşmak, başvurmak

Recouvrir - iyileşmek, tamamen kaplamak

Récrire – yeniden yazmak, yeniden yazmak

Doğrultucu - düzeltmek, düzeltmek, değiştirmek; (tanıdık) öldürmek

Recueillir – toplamak, toplamak

Reculer – geri gitmek, geri çekilmek

Récupérer - geri dönmek, iyileşmek, yeniden kazanmak; almak, toplamak; rehabilite etmek

Geri dönüşümcü – geri dönüştürmek, yeniden eğitmek, yeniden yatırım yapmak

Redescendre - aşağı inmek, tekrar aşağı inmek; geri almak, tekrar indirmek

Redevenir – yeniden olmak

Rédiger – yazmak, bestelemek, taslak oluşturmak

Redire – tekrar söylemek / anlatmak, tekrarlamak; kusur bulmak

Redoubler – iki katına çıkarmak, artırmak

Redouter - korkmak, korkmak

Düzeltici – düzeltmek için (yukarı); sağa, düzeltmek

Réduire – azaltmak

Refaire – yinelemek, yeniden yapmak, yeniden yapmak, yeniden yapmak

Yönlendiren – kapatmak (tekrar)

Réfléchir – yansıtmak

Refléter – yansıtmak

Refroidir – soğumak, soğumak; (tanıdık) kurtulmak

Réfugier (se) – sığınmak

Reddeden – reddetmek

Régaler – lezzetli bir yemek ikram etmek için; eğlendirmek (hikayelerle)

Regarder – bakmak, izlemek

Régir – yönetmek

Réglementer - düzenlemek, kontrol etmek

Régler – yerleşmek, halletmek, ödemek

Régner – hüküm sürmek, hükmetmek

Pişmanlık – pişman olmak, özledim

Réguler – düzenlemek, kontrol etmek

Rejeter – reddetmek

Rejoindre - katılmak, yeniden katılmak; geri dönmek, yetişmek, yeniden bir araya gelmek

Réjouir – keyiflendirmek, heyecanlandırmak

Relancer - geri atmak, yeniden başlatmak; rahatsız etmek, taciz etmek

Relativiser - görelileştirmek, perspektife koymak

Rahatlatıcı – rahatlamak için (bir kas); beraat ettirmek, serbest bırakmak

Relever – ayağa kalkmak; kaldırmak, yükseltmek; yeniden inşa etmek, geri yüklemek; mevsimlendirmek, geliştirmek; rahatlatmak, devralmak; bulmak, seçmek; tepki vermek

Relier – bağlanmak, bir araya gelmek, bağlantı kurmak/birlikte olmak; (kitap) ciltlemek

Reluire – parlamak, parlamak, parlamak

Reluquer - bakmak, göz atmak, gözünü dikmek

Remanier – yeniden işlemek, gözden geçirmek, değiştirmek; yeniden düzenlemek, yeniden karıştırmak

Remarquer – fark etmek, belirtmek

Rembourser – geri ödeme yapmak, geri ödeme yapmak; ödemek, geri ödemek, uzlaşmak

Remercier – teşekkür etmek

Remettre – geri koymak, değiştirmek

Remmener – geri almak

Remonter – tırmanmak, tekrar yukarı çıkmak, tekrar yukarı çıkmak

Remorquer - çekmek, çekmek, taşımak, çekmek, sürüklemek

Replacer - değiştirmek, yerine koymak

Remplir – doldurmak

Reporter - geri almak, tekrar götürmek; kazanmak

Remuer – hareket etmek, seğirmek, hafifçe vurmak; sallamak, karıştırmak

Renâcler – homurdanmak, homurdanmak, şikayet etmek

Renaître – yeniden doğmak, canlanmak, iyileşmek; yeniden doğmak

Renchérir - eklemek, daha ileri gitmek, daha iyiye gitmek; daha pahalı olmak için; birinin teklifini yükseltmek

Rencontrer – buluşmak

Rendre – geri vermek, geri dönmek

Renfermer – içermek

Renforcer – güçlendirmek, güçlendirmek, pekiştirmek

Renifler – koklamak; homurdanmak; (gayri resmi) koklamak, hissetmek

Renoncer - vazgeçmek, vazgeçmek

Renouer - tekrar bağlamak, yeniden bağlamak; yenilemek, devam ettirmek, canlandırmak

Renouveler – yenilemek

Rénover – yenilemek, restore etmek, yenilemek; reform yapmak

Renseigner – bilgi sağlamak için

Kiracı – eve dönmek

Renverser – devirmek / düşürmek, dökmek; üzerinden geçmek; eğilmek, eğilmek, eğilmek; tersine çevirmek, tersine çevirmek

Renvoyer - ateş etmek, göndermek / geri göndermek

Répandre – yaymak, dökmek, dağıtmak

Reparaître – yeniden ortaya çıkmak; yeniden basılacak, tekrar basılacak

Réparer – onarmak

Repartir – yeniden başlatmak için; tekrar ayrılmak

Répartir – dağıtmak, paylaşmak

Repasser – ütülemek için; tekrar gitmek

Repeindre – yeniden boyamak

Répercuter - yankılamak, yansıtmak; göndermek / geri atmak; (vergiyi) aktarmak / aktarmak

Repérer - yerini tespit etmek, tespit etmek, yerini belirlemek

Répéter – tekrarlamak

Répliquer - yanıtlamak, misilleme yapmak

Répondre – yanıtlamak, yanıtlamak

Muhabir – geri almak için; ertelemek, ertelemek, ertelemek; aktarmak

Reposer - dinlenmek, geri koymak

Repousser – itmek / geri itmek, itmek, itmek; reddetmek, geri çevirmek; yeniden büyümek

Reprendre - geri almak, yeniden ele geçirmek

Représenter – temsil etmek, demek; göstermek, tasvir etmek, tasvir etmek; icra etmek, giymek, oynamak

Reprocher – eleştirmek, suçlamak

Reproduire – çoğaltmak, kopyalamak, çoğaltmak

Répudier - reddetmek, vazgeçmek

Requérir – istemek, istemek; talep etmek

Réseauter – ağ kurmak

Réserver – rezerve etmek, saklamak, kaydetmek

Résider – ikamet etmek

Résigner (se) - istifa etmek

Résister – direnmek, direnmek; üstesinden gelmek, fethetmek

Résoudre – çözmek

Respecter – saygı duymak, uymak, uymak

Solunum cihazı – nefes almak, nefes almak; yayılmak, yayılmak, yayılmak

Ressembler – benzemek

Ressentir – hissetmek, deneyimlemek

Ressortir – gelmek / çıkmak (tekrar), öne çıkmak, sonuçlanmak

Restorancı – geri yüklemek için; beslemek

Rester – kalmak, kalmak

Restituer – iade etmek, geri yüklemek, para iadesi yapmak; yeniden inşa etmek, yeniden üretmek, yeniden yaratmak

Restreindre - kısıtlamak, sınırlamak

Özetlemek gerekirse; özetlemek

Geciktirici - geciktirmek, geciktirmek, engellemek, geciktirmek, geri koymak

Reteindre - tekrar boyamak, yeniden boyamak, kırmızıya boyamak

Retenir - tutmak, tutmak

Emekli - çıkarmak, çıkarmak / çıkarmak, geri çekmek

Retomber – tekrar düşmek; daraltmak için; inmek

Rétorquer - karşılık vermek

Returner – geri dönmek, geri dönmek

Retraiter – yeniden işlemek

Rétrécir - küçültmek, daraltmak, daraltmak, sıkmak

Retrouver – bulmak (tekrar)

Réunir – toplanmak, katılmak

Réussir – başarılı olmak

Rêvasser – hayal kurmak

Réveiller (se) – uyanmak

Révéler – ortaya çıkarmak

Revendiquer – talep etmek, talep etmek

Revenir – geri dönmek, geri dönmek

Rêver – rüya görmek

Revêtir - üstlenmek, varsaymak; (resmi) donatmak, süslemek; bağışlamak, yatırım yapmak

Réviser - gözden geçirmek, revizyon yapmak; incelemek, incelemek, denetlemek

Revoir – tekrar görmek, tekrar buluşmak; gözden geçirmek, gözden geçirmek, yeniden düşünmek

Rhabiller (se) – tekrar giyinmek

Rigoler (gayri resmi) - gülmek, eğlenmek, şaka yapmak

Rincer – durulamak için; (tanıdık) içeceklerin parasını ödemek

Rire – gülmek

Risker – mümkün olmak, riske girmek

Rôder - dolaşmak, dolaşmak; aylaklık etmek; sinsice dolaşmak

Roder - içeri girmek (bir motor); öğütmek için

Rompre – kopmak (kapatmak)

Ronfler – horlamak; mırıldanmak, mırıldamak; (gayri resmi) uyumak

Ronger - kemirmek, yemek, yıpranmak

Ronronner – mırlamak, uğultu

Rouer – yenmek, yenmek

Rougir – kızarmak, kızarmak

Yönlendirici – yuvarlanmak için; (gayri resmi) dolandırmak

Rouspéter (inf) – inlemek, inlemek, homurdanmak

Rouvrir - yeniden açmak, tekrar açmak

Ruer (se) - üzerine atlamak, yukarı / aşağı / doğru koşmak

Ruiner - mahvetmek, mahvetmek

Ruisseler - akmak, akmak

S

Saborder - saptırmak, savurmak, parasını ödemek

Sacrer – taçlandırmak, kutsamak; (arkaik) yemin etmek

Saigner – kanamak

Saillir - yansıtmak, çıkıntı yapmak, çıkıntı yapmak / dışarı çıkmak; öne çıkmak

Saillir (edebi) – fışkırmak

Saisir - ele geçirmek

Salir – kirletmek; kirletmek, kirletmek, lekelemek

Saluer – selamlamak, veda etmek, selam vermek

Sangloter – hıçkırmak

Saouler (se) (gayri resmi) – sarhoş olmak

Saper - baltalamak, sap

Satisfaire - tatmin etmek, yerine getirmek, yatıştırmak, söndürmek

Saupoudrer - serpmek, tozlamak (ile); idareli vermek

Sauter – atlamak

Sauvegarder – kaydetmek için (bir dosya); korumak, kollamak; sürdürmek, sürdürmek

Sauver - kurtarmak, kurtarmak, kurtarmak

Savoir (bilmek) – Fiil Tabloları

Tarayıcı – taramak için

Sceller – mühürlemek için

Scier – testereyle; (gayri resmi) şaşırtmak, sersemletmek; sıkı sıkılmak

Scruter – incelemek, taramak, incelemek

Heykeltıraş - heykel yapmak, oymak

Sécher – kurutmak

Secouer – sallamak

Secourir - yardım etmek, yardım etmek, kurtarmak, yardım etmek

Sécuriser – güvenliği sağlamak, artırmak için; kendini güvende hissetmek için

Séduire – baştan çıkarmak

Séjourner – kalmak

Sélectionner – seçmek için

Sembler – görünmek

Semer – ekmek, saçmak

Sentir – koklamak, hissetmek

Séparer – ayırmak

Serrer – kavramak, sıkmak, sıkmak

Servir – hizmet etmek, hizmet etmek

Severr – sütten kesmek; (edebi) yoksun bırakmak

Sidérer - (gayri resmi) sersemletmek, şaşkına çevirmek

Siffler – ıslık çalmak, tıslamak, hırıldamak

Signaler - sinyal vermek, rapor etmek

İmzalayan – imzalamak

Gösterge – anlamlandırmak, anlamlandırmak

Sillonner - kesmek, saban izi açmak

Basitleştirici – basitleştirmek

Siroter – yudumlamak

Situer - yerleştirmek, yerleştirmek, ayarlamak; yerini tespit etmek

Kayakçı – kayak yapmak

Soigner - tedavi etmek, ilgilenmek, bakmak

Sollicter - itiraz etmek, ayartmak; (resmi) aramak, talep etmek

Yaz – eklemek için; (resmi) çağırmak, emretmek, emretmek

Songer – hayal etmek, düşünmek

Sonner – çalmak

Sortir – dışarı çıkmak

Soucier (se) – ilgilenmek

Souder – lehimlemek, kaynak yapmak, birbirine kaynaştırmak

Soudoyer – rüşvet vermek

Souffler – üflemek

Souffrir – acı çekmek

Souhaiter – dilemek

Soulager – rahatlatmak, yatıştırmak

Soûler (se) (gayri resmi) – sarhoş olmak

Soulever – kaldırmak (yukarı), yükseltmek; karıştırmak, uyandırmak, uyandırmak; (tanıdık) çalmak

Souligner – altını çizmek gerekirse; vurgulamak, stres atmak

Soumettre – teslim etmek; tabi kılmak, boyun eğdirmek, boyun eğdirmek

Soupçonner – şüphelenmek

Sourire – gülümsemek

Souscrire – abone olmak, başvurmak

Soutenir – desteklemek için

Hatıra (se) – hatırlamak

Specialiser (se) – uzmanlaşmak

Spécifier – belirtmek, belirtmek

Gecekondu – çömelmek (apartman dairesinde); (inf) ödünç almak

Stationner – park etmek, kalmak

Stocker - stoklamak, stoklamak, depolamak

Stoper – durdurmak, durdurmak; (dikiş) onarmak

Stresser - strese sokmak, strese sokmak

Stier - çizgi, oluk, çizgili

Subir - acı çekmek, katlanmak, maruz kalmak; etkisi altında olmak, maruz kalmak

Submerger - batırmak, su basmak; yutmak, üstesinden gelmek, bunaltmak

Subventionner – sübvanse etmek

Succéder – başarılı olmak (to), takip etmek, miras almak, devralmak

Sucer – emmek; (tanıdık) içki içmek, içki içmek, içmek

Sufffire – yeterli olmak

Suggérer – önermek

İntihar (se) – intihar etmek

Suivre – takip etmek

Tedarikçi – yalvarmak, yalvarmak, yalvarmak

Destekçi – desteklemek, dayanmak

Supposer - varsaymak, varsaymak

Supprimer – silmek için

Surfer – sörf yapmak, sörf yapmak

Surgir - belirmek / ateş etmek / fırlamak, aniden ortaya çıkmak; ortaya çıkmak, ortaya çıkmak

Surmener - fazla çalışmak, fazla vergi ödemek

Surmonter - üstesinden gelmek, üstesinden gelmek

Surpasser – aşmak, aşmak

Surplomber – sarkmak, gözden kaçırmak

Surprendre – şaşırtmak

Sursauter - atlamak, başlamak, ürkmek

Surveiller – gözetlemek, izlemek, denetlemek

Survenir - meydana gelmek, gerçekleşmek; beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak, beklenmedik bir şekilde varmak

Hayatta kalmak – hayatta kalmak

Survoler – üzerinden uçmak için; gözden geçirmek / gözden geçirmek

Susciter - kışkırtmak, uyandırmak, kışkırtmak; (zorluklar) yaratmak

Suspendre – askıya almak, asmak

Susurrer – fısıldamak, mırıldanmak

Sembolleştirici - sembolize etmek

T

Tabasser (inf) – dövmek

Tabler (sur) – saymak, bankaya yatırmak, güvenmek (on)

Tâcher – denemek, çabalamak

Tacher – lekelemek, işaretlemek

Tailler – kesmek, oymak, oymak, oymak, keskinleştirmek, budamak, kırpmak

Taire (se) – sessiz olmak

Taler – morarmak (meyve)

Talonner - takip etmek, avlamak; tekmelemek, teşvik etmek; (tekne) nehir/deniz yatağını kazımak

Tamiser - elemek, elemek, süzmek

Tamponner - mafyaya saldırmak; çarpmak; damgalamak

Tanguer - sallanmak, sallanmak; (gemi) sahaya çıkmak

Konik – dövmek, vurmak, vurmak; yazmak; (inf) dizginlemek, yalvarmak

Taquiner - kızdırmak, rahatsız etmek

Tarabuster - rahatsız etmek, rahatsız etmek, porsuk

Tarder - geciktirmek, oyalanmak, uzun zaman almak

Targuer (se) – övünmek, övünmek

Tatouer – dövme yapmak

Taxer – vergilendirmek, vergi koymak; bir fiyat/oran sabitlemek için; (gayri resmi) serserilik yapmak, ödünç almak; (tanıdık) çalmak

Teindre - boyamak, renklendirmek

Télécharger – indirmek için

Telefoncu – aramak

Téléporter – ışınlanmak; (paraşüt) ışınlanmak

Témoigner – ifade vermek; göstermek, sergilemek

Temporiser – geciktirmek, duraklatmak

Tendre – sıkmak, germek, germek, esnetmek

Tenir – tutmak, tutmak

Tenter - denemek, denemek, baştan çıkarmak

Terminer – sonlandırmak, bitirmek, tamamlamak

Terrifier – dehşete düşürmek

Testçi – test etmek için; birinin vasiyetini hazırlamak

Texter – metin yazmak

Theoriser – teorileştirmek (hakkında)

Timbrer - damgalamak, damga koymak, posta damgası koymak

Tiquer – yüz yapmak, kaşını kaldırmak

Tirer – çekmek, ateş etmek

Tolerer – tahammül etmek

Tomber – düşmek

Tondre – kesmek, kırpmak, kırpmak, biçmek, kırpmak

Tordre – bükmek

Torpiller – torpidoya

Toucher – dokunmak, etkilemek

Tourner – dönmek

Tousser – öksürmek

Tracasser – rahatsız etmek, taciz etmek

Tracer – çizmek, planlamak, işaretlemek, ana hatlarını çizmek için

Traduire – tercüme etmek

Trahir – ihanet etmek; bozmak (söz vermek); başarısız olmak, hayal kırıklığına uğratmak; çarpıtmak

Trainer – çekmek, sürüklemek; geride kalmak, oyalanmak; etrafta uzanmak; dertli olmak

Traiter – tedavi etmek, başa çıkmak

Trancher – kesmek, yarık; yerleşmek, çözmek; öne çıkmak, kontrast; (resmi) sonuçlandırmak, sonuçlandırmak

Transcrire – yazıya dökmek

Transferer – transfer etmek

Transformer – dönüştürmek, değiştirmek, değiştirmek, dönüştürmek

Transmettre – iletmek, göndermek, yayınlamak; devretmek / devretmek, devretmek / devretmek; ileri

Transparaître – içini göstermek

Taşıyıcı - taşımak, taşımak

Travailler – çalışmak

Traverser – karşıya geçmek

Trébucher - tökezlemek, takılmak

Trembler – titremek, sallanmak

Tremper - ıslatmak, ıslatmak, daldırmak, smaçlamak

Tressaillir – heyecanlandırmak; ürpermek, titremek; ürkmek; ürkütmek

Tricher – hile yapmak

Trikoter - örmek için

Trier – sıralamak (çıkarmak), seçmek

Trimbaler (gayri resmi) - etrafta dolaşmak / araba sürmek, takip etmek

Trinquer - bardakları tokuşturmak, içmek; hasar görmek; (inf) rap'i üstlenmek

Tromper - kandırmak, aldatmak, yanıltmak, sadakatsiz olmak

Tronquer - kesmek, kısaltmak, kesmek

Troquer - takas etmek, takas etmek, takas etmek

Sorunlu - rahatsız etmek, bozmak; sıkıntıya sokmak, rahatsız etmek, tedirgin etmek

Trouer - delik açmak / giymek / delmek, delmek

Trouver – bulmak

Tuer-öldürmek

Tutoyer – “tu”yu kullanmak

V

Aşılayıcı – aşılamak için

Vaciller - sallanmak, yalpalamak, tereddüt etmek

Vadrouiller (gayri resmi) – dolaşmak, dolaşmak

Vaincre – yenmek

Valider – doğrulamak, kimlik doğrulamak için; onaylamak için

Valoir – değerinde olmak

Valoriser – değerini / prestijini / durumunu geliştirmek, geliştirmek, arttırmak

Vanter - övmek, seyyar satıcılık yapmak (mal)

Vaquer - katılmak, birinin işini yapmak

Varier – değişmek, değişmek; (dilbilim) etkilemek, etkilemek

Veiller – uyanık kalmak için; nöbet tutmak, gözetlemek

Vendre – satmak

Venir (gelecek) – Fiil Tabloları

Sözcükleyici – (polis) ceza kesmek, suçlamak, rapor vermek; sözlü olarak ifade etmek

Verdir – yeşile dönmek

Vérifier – doğrulamak için

Verrouiller – kilitlemek, sürgülemek; engellemek, mühürlemek

Verser – dökmek; ödeme yapmak, para yatırmak; (araba) devrilmek

Vêtir – giyinmek

Vexer – incitmek, gücendirmek

Vider – boşaltmak, boşaltmak, temizlemek; (bir balığın) bağırsaklarını çıkarmak, çekirdeğini (bir elma)

Vieillir - yaşlanmak, yaşlanmak

Virer – dönmek; para aktarmak için; (gayri resmi) kovmak, ateş etmek

Viser – hedeflemek / hedeflemek

Ziyaretçi – ziyaret etmek

Visser – vidalamak / aşağı çekmek için; (gayri resmi) baskı altına almak

Vivoter – kıt kanaat geçinmek, mücadele etmek

Vivre (yaşamak) – Fiil Tabloları

Voiler – perdelemek, korumak, gizlemek

Voir (görmek) – Fiil Tabloları

Voler – uçmak, çalmak

Vomir – kusmak

Seçmen – oy vermek

Vouloir (istemek) – Fiil Tabloları

Vouvoyer – “vous”u kullanmak

Voyager – seyahat etmek

  
   
Facebook'ta beğen
 


FRANSIZCA İLETİŞİM DİLBİLGİSİ ALIŞTIRMALAR DİL SEVİYELERİ FAYDALI LİNKLER FRANSIZCA ŞARKILAR DİĞER DİLLER

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol